-
1 gelin
gelin Braut f, Jungverheiratete f; Schwiegertochter f;gelin alıcı etwa Brautbegleiter m (der die Braut abholt);-i gelin etmek verheiraten (A);(kendi kendine) gelin güvey olmak sich zu früh freuen, frohlocken;Bulgurlu’ya gelin mi gidecek? etwa warum so hektisch?
См. также в других словарях:
gelin alıcı — is. Gelini götürmek için oğlanevinden gelen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelin — is. 1) Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın 2) Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın Birleşik Sözler gelin abla gelin alayı gelin alıcı gelinboğan gelin böceği gelin çiçeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıcı — is. 1) Satın almak isteyen kimse, müşteri 2) Kendisine bir şey gönderilen kimse 3) fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt Radyo alıcısı. 4) fiz. Almaç 5) sin., TV Kamera 6) hlk. Azrail Birleşik Sözler alıcı kuş alıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük